Lise mezuniyetinin ardından ‘Longevity’ (uzun ve kaliteli yaşam) ve ketojenik beslenme felsefesiyle tanışan Ülker, bu süreçte tropikal meyvelere ilgi duydu. Yaklaşık 6 ayda 90 kilodan 60 kiloya inen Ülker, başlangıçta sadece tüketici konumundayken zamanla tropikal meyve danışmanlığı yapmaya başladı. Mühendislik bilgisini girişimcilik vizyonuyla birleştiren Ülker, Selçuk’taki serada tropikal meyve üretiminde görev alıyor.
TROPİKAL MEYVELERİN SAĞLIK FAYDALARINA DİKKAT ÇEKTİ
Ülker, beslenme alışkanlıklarında antioksidan bakımından zengin meyvelerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek, “Zeytinyağı, ceviz yağı ve avokado gibi kaliteli yağların tüketilmesi önemli. Meyve tüketiminde ise şeker yerine antioksidan değeri yüksek tropikal meyveler öne çıkıyor” dedi. Pandemi sürecinde bu bilinçlenmenin arttığını vurgulayan Ülker, modern seracılıkla birlikte Ege ve Akdeniz bölgelerinde tropikal meyve üretiminin hız kazandığını ifade etti.
EJDER MEYVESİ İTHALDİ, ŞİMDİ İHRAÇ EDİLİYOR
Ejder meyvesinin nazlı ve dikenli yapısıyla üretiminin zahmetli olduğunu dile getiren Ülker, “Meyvenin çiçeği sadece gece açıyor. Bu yüzden bazı akademik kaynaklarda ‘ayçiçeği’ olarak da geçiyor. Antioksidan özellikleri ve şifa verici etkileriyle dikkat çekiyor. İki yıl önce ithal edilen bu meyve, bugün yerli seralarda yetiştirilerek ihraç edilecek seviyeye ulaştı” diye konuştu. Ejder meyvesinin C vitamini oranının yüksek olduğuna dikkat çeken Ülker, sarı, kırmızı ve mor çeşitlerinin üretildiğini, diyabet hastaları için şeker oranı düşük olan sarı ejderin önerildiğini belirtti.
PASSİFLORA DA YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
Ülker, halk arasında çarkıfelek olarak bilinen passifloranın da tüketiciler tarafından yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Serada farklı damak zevklerine hitap eden meyvelerle üretime devam ettiklerini ifade etti.
Kaynak: DHA