Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilat (TDT) Gayriresmi Zirvesi’ne katıldı. Erdoğa, burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hattını teşkil eden Orta Koridor, stratejik bir güzergah olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile, insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.”
Kuzey Kıbrıs’a ilişkin ise Erdoğan, “KKTC’nin bulunmadığı bir Türk Dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün Zirvemizde KKTC’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte KKTC’yi teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyoruz.” diye konuştu.
Ermenistan-Azerbaycan
Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnun kaldıklarını belirten Erdoğan, “İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı beraberinde getirecektir” dedi.
‘Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor’
Gazze’de yaşananlara ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de ise sivil halk adeta cehennemi yaşıyor. BM yaptığı bir açıklamayla şayet yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair vahim bir uyarıda bulundu. Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükunet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor.”
‘Ateşkes ve barışa ulaşılması yönünde temaslarımızı sürdüreceğiz’
“Güvenliğimize yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna savaşının küresel etkilerini hepimiz derinden hissediyoruz. Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza, 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir.”