Soğuk havalarla birlikte artan solunum yolu hastalıklarına karşı doğadan gelen şifa yine ön planda! Son dönemde uzmanların sıkça önerdiği ebegümeci çayı, özellikle öksürük, boğaz tahrişi ve bronşit gibi şikayetlerde doğal bir kurtarıcı olarak öne çıkıyor. Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük Budak’ın açıklamalarına göre; bu çay sadece rahatlatıcı değil, aynı zamanda güçlü bir antioksidan kaynağı!
Doğadan Gelen Güç: Ebegümeci Çayı Ne İşe Yarar?
Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya’nın birçok bölgesinde doğal olarak yetişen ebegümeci bitkisi, çiçek ve yapraklarından elde edilen çayıyla sağlığa birçok katkı sağlıyor:
Boğaz tahrişini yatıştırır: Kuru öksürük, boğaz ağrısı ve ses kısıklığı gibi durumlarda yumuşatıcı etkisiyle rahatlama sağlar.
Solunum yollarını destekler: Astım, bronşit, balgam söktürücü özellikleri ile kış aylarında adeta doğal bir koruyucu kalkan oluşturur.
Karaciğeri korur: Antioksidan içeriği sayesinde serbest radikallerin karaciğere zarar vermesini önleyebilir. Oksidatif stresin azaltılmasında etkilidir.
Ağız ve diş sağlığına katkı sağlar: Antibakteriyel etkisi sayesinde ağız içinde oluşabilecek enfeksiyonların önüne geçmeye yardımcı olabilir.
Doğal ağrı kesici özelliği taşır: Vücutta oluşan ağrıları hafifletici etkileriyle bilinir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir: İçerdiği flavonoidler, fenolik bileşikler ve askorbik asit sayesinde vücudu hastalıklara karşı dirençli hale getirir.
Her Gün Bir Kupa Yeterli! Ama Dikkat…
Uzm. Dyt. Aslıhan Küçük Budak, özellikle solunum yolu hastalıklarında günde bir kupa ebegümeci çayı tüketmenin yeterli olacağını söylüyor. Ancak bazı durumlarda bu mucize bitkinin yan etkileri de olabiliyor.
İshali olanlar dikkat!
Ebegümeci, doğal bir müsilaj görevi görerek bağırsakları çalıştırır. Ancak hali hazırda ishal problemi yaşayan kişilerde sıvı ve mineral kaybını artırabilir, bu yüzden tüketilmemelidir.
Alerjik reaksiyonlara karşı gözlem önerilir.
İlk kez tüketen kişilerin çayı az miktarda denemesi, vücudun tepkisinin izlenmesi tavsiye edilir.