Çoribori; tarihsel Dersim’in içinde yer alan ve halen Elazığ’ın bir ilçesi olan Karakoçan’ın Golan köyünde bulunan bir ziyarettir. Aslında “Çorîborî”, külahtır. Külah, yeşil renklidir. O da yeşil bir bezin içindedir, bu beze “kefen” denir. Tören sırasın da külah bezin içinden çıkarılmaz. Hatta arkada bir tutaç yeri var, oradan tutulur. Dış kefeni ile birlikte tören yapılır. Tören genelde Perşembe akşamları yapılır. Kurbanlar, gündüzden kesilir. Akşam yemek yenir. Yemekten sonra “duazlar” okunur. Dua edilir. Evliya getirilir. Kimileri niyaz olur, kimileri, ağrıyan yerlerine sürer. Kimi alnına sürer. Genelde de başa ve sırta sürülür. Böylece tören sürer. Bitimde, evliya yerine kaldırılır. Köyün diğer üyeleri, gelen misafirleri evlerine götürürler. Tören sırasında bir “Pir” dahi olsa, töreni yürütme yetkisi hane sahibine aittir.
Dersim kültüründe ağaç, dağ vb. bazen karşımıza evliya olarak çıkabilmektedir. Ancak, bu evliyalardan Tarıq, genellik le Pirlerin, Seyyitlerin ocaklarında bulunur. Alışılmış kuralın dışında da bazı evliyalara rastlamaktayız. “Çorîborî” de bunlar dan biridir.
Ağzı eğilenler, cinlere çarpılanlar, kara sevdaya düşenler, sara olanlar, kekemeler iyileşmek amacı ile her Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan akşam buraya gelirler. O gece burada kalıp Cem törenine katılır, ertesi sabah Cuma günü evlerine dönerler.
Ziyaretçiler gelirlerken, kendileri ile birlikte güçlerine göre niyaz, horoz, koyun vs. getirirler, kurban etmek için. Buraya, hem Kürtler hem Türkler, hem Aleviler hem de Sünniler de gelir.
Akşam olunca kurbanlar kesilir, yemekler hazırlanır. Yemekler yendikten, sofra kalktıktan sonra, ev sahibi töreni başlatır. Ev sahibi, dualar okuyarak evliyayı asılı yerden indirir, yeşil kefenden çıkarmadan hastaların ağzına, yüzüne sürer, sürerken de bir yandan dualar okur. Olayın atmosferi ile ağlayan, bağıran, figan edenin çığlıkları adeta evi titretir. Külah, hastalara sürme töreni bittikten sonra, tekrardan kılıfa konup yerine asılır.