Araştırmada katılımcılardan hem kelimeleri yüksek sesle söylemeleri hem de zihinsel olarak canlandırmaları istendi. Her iki durumda da beynin aynı bölgeleri aktive oldu ve yapay zekâ algoritması, söylenmemiş ifadeleri bile tanıyacak şekilde eğitilebildi.
KULLANICILAR SİSTEMİ KONTROL EDEBİLECEK
Araştırmacılar, gizliliği korumak amacıyla dahili dile erişimi sınırlayan veya açan bir parola sistemi de test etti. Denemelerde “Chitty Chitty Bang Bang” ifadesi %99 doğrulukla tanındı; bu, kullanıcıların sistem üzerinde kontrol sahibi olabileceğini ortaya koydu.
Geliştirme, konuşmanın oluşumundan sorumlu motor korteks bölgesinin sinirsel aktivitesinin okunmasına dayanıyor. Dört gönüllüye, nöronlardan elektrik sinyallerini kaydeden mikroelektrotlar yerleştirildi.
İLK PROJE OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR
Nöro-bilgisayar arayüzleri, daha önce engelli kişilerin düşünceleriyle bilgisayarları veya protezleri kontrol etmesini sağlamak için kullanılıyordu. Ancak Stanford ekibinin çalışması, iç konuşmayı doğrudan kaydedip yorumlayan ilk proje olma özelliği taşıyor. Araştırmacılardan Erin Kunz, bu teknolojinin “düşünceleri doğrudan metne çeviren bir dönüm noktası” olduğunu vurguladı.
Kaynak: Haber Merkezi