1. Haberler
  2. Politika
  3. Önümüzdeki hafta DEM Parti ile görüşeceğim « İlke TV

Önümüzdeki hafta DEM Parti ile görüşeceğim « İlke TV

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda dönüşü medya mensuplarına gündeme ilişkindeğerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmelerinin verimli geçtiğini belirtti. Erdoğan, F-35’lerden de vazgeçmediklerini ifade etti.

ABD Başkanı Trump’la yaptığı görüşmeye ilişkin Erdoğan, şunları söyledi:

“Dostum Trump ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Trump ile ikili ilişkilerimizden NATO ortaklığına, bölgesel ve küresel meselelere kadar pek çok başlığı ele aldık. Biliyorsunuz, ABD ile 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmak arzusundayız. Bölgemizdeki çatışmaları ve gerilimleri ele alma fırsatı bulduk. İsrail-İran arasındaki ateşkesteki gayretlerine atıfta bulunarak, Gazze ve Rusya-Ukrayna’daki çatışmaların sonlandırılması konusunda da aynı gayretin beklendiğini ifade ettim. Gazze’deki insani krizin sona erdirilmesinin önemini vurguladık. Türkiye’nin bu konuda tarihi ve vicdani sorumluluğu var. Bu vahşet devam edemez. Gazze’de kan durmadıkça hiç kimse kendini güvende hissedemez. Birileri rahatsız olsa da biz bu gerçekleri söylemekten çekinmeyeceğiz.”

F-35’ler

Erdoğan, hava savunma sisteminin sadece S-400 ile bitmediğini dile getirdi. Bunu son günlerde kamuoyunun da yakından gördüğünü, çok katmanlı bir sistemler bütününü oluşturmanın şart olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Çeşitli irtifalarda füzelerimizin olması ve bunların bir vücudun organları gibi uyumlu çalışması çok önemli. Biz ülkemizi bir noktaya kadar getirdik ancak bununla yetinmiyoruz. Füze kabiliyetlerimizi artırmamız lazım. Sistemler sistemini, yani ‘Çelik Kubbe’mizi inşa ediyoruz. Farklı irtifalardaki hava savunma sistemlerini, algılayıcılarımızı, elektronik harp sistemlerini bir araya getirerek sistemler sistemini hayata geçiriyoruz. Bizim bu noktada yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz SİPER’lerimiz, KORKUT’larımız, HİSAR’larımız, SUNGUR’larımız ve nice güzide silah sistemlerimiz bulunuyor. Biz, ‘nasıl olsa birinden alırız’, ‘nasıl olsa paramız olduğu müddetçe bize bu sistemleri satarlar’ anlayışıyla köşemizde otursaydık, bunlar olur muydu? Olmazdı.”

‘Türkiye haksız yere program dışı bırakılmıştır’

Erdoğan, parayla müttefiklerden silah alamadıkları günlerin olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:

“Kendi İHA’mızı, SİHA’mızı, milli muharip uçağımızı, KAAN’ı ürettik. Bazıları KAAN’a başladığımızda, onu ‘kalorifer peteği’ diye aşağılamaya kalktılar. Bunları hep birlikte yaşamadık mı? KAAN bugün göklerde. Her projenin engellenmesi için beşinci kol faaliyeti yürütenleri benim milletim çok iyi biliyor. Biz, F-35’lerden de vazgeçmiş değiliz. Projeye dönüş niyetimizi muhataplarımızla görüşüyoruz. F-35 programı, teknik olduğu kadar siyasi bir süreçtir. Türkiye haksız yere program dışı bırakılmıştır. Müttefiklik ruhuyla bağdaşmayan bu adımı hep eleştirdik. Sayın Trump ile yaptığımız görüşmelerde konuyu ele aldık, teknik düzeyde görüşmelere başlandı. İnşallah ilerleme sağlayacağız.”

Erdoğan, “Şunu çok açık, net söylemem lazım. Trump’la bizim aramızda telefon diplomasisindeki süreç, bugüne kadar 24 saati geçmemiştir. Aradık mı, 24 saat içerisinde karşı taraf hemen döner. Zaten sağ olsun ABD’nin Türkiye’deki yeni büyükelçisi bu konularda çok hassas” ifadelerini de kullandı.

‘Suriye Demokratik Güçleri’ne dair hassasiyetlerimizi Amerikan tarafına ilettik’

Erdoğan, Türkiye ile ABD’yi kalkındıracak adımları hayata geçirmeye çalıştıklarını belirterek, “Suriye başta olmak üzere bölgesel konularda, özellikle Suriye Demokratik Güçleri’ne dair hassasiyetlerimizi Amerikan tarafına her düzeyde net bir şekilde ilettik, iletiyoruz. Türk-Amerikan ilişkileri dönemsel farklılıklar gösterse de her zaman stratejik öneme sahip olmuştur. Sayın Trump ile yürütülen yapıcı temaslar bazı zorlu konularda anlayış köprülerinin kurulmasına da imkan tanımıştır. Sayın Trump ile Riyad’daki buluşmada, ki biz de davet edilmiştik fakat gidemedik sonra çevrim içi katıldık, böylesi bir durum olmuştu. Yani Suriye konusu bizim için çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.

‘Yeni yönetimi destekliyoruz’

Erdoğan ayrıca şunları da söyledi:

“Maalesef, son yıllarda bize yansıyan Suriye’deki olumsuzluklar ve acılar oldu. Bu dönemde gerek Dışişleri Bakanım, gerek Savunma Bakanım, gerek İstihbarat Başkanım sürekli olarak Suriye’yle yoğun bir irtibat halinde oldular. Suriye’nin yeniden bir ve bütün hale gelmesi, istikrar ve huzurun inşa edilmesi için yeni yönetimi destekliyoruz. Yeniden bir ve bütün Suriye oluşturmanın olmazsa olmazı da toprak bütünlüğünün korunmasıdır. Bütün bunları sağlamak için Suriye yönetimi, bütün silahlı grupların Suriye ordusu çatısı altında bir araya gelmesi ve Suriye’nin birlik, bütünlüğü için çalışmalarını hedefleyen adımlar attı.

Suriye Demokratik Güçleri’nin de bu fırsatı değerlendirmesi kendileri açısından doğru olandır. Nitekim, bugün Sayın Macron’la yaptığımız görüşmede de bu konuları etraflıca ele aldık ve Sayın Macron da özellikle Suriye ile olan bu ilişkilerde daha aktif rol alacağını özellikle vurguladı. Bu konularda beraberce neler yaparız, bunları da kendisiyle konuştuk. Hatta Kıbrıs’ı konuştuk. Kendisi Gazze konusunda İsrail ile görüşeceğini ayrıca söyledi. Biz de ‘bu adımı atarsan buna müteşekkir oluruz’ dedik.”

‘Önümüzdeki hafta DEM heyetiyle bir görüşmem olacak’

Yeni sürece ilişkin “Cumhur İttifakı olarak ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine yönelik çalışmaları dış etkilerden uzakta tutmaya gayret gösteriyoruz” ifadesini kullanan Erdoğan, yapıcı, kararlı, sabırlı ve iyimser bir şekilde yola devam edildiğini kaydetti.

Silah bırakma konusuyla güvenlik birimlerinin yakından ilgilendiğini dile getiren Erdoğan, “Meclis’te de büyük bir anlayış birliği oluştu, sürece destek üst seviyede. Bu konuyu gündelik siyasetin yıpratıcı polemik alanına çekmemek lazım. Bunun gibi milli bir meselede, milli hassasiyetler ön plana çıkmalı. Bakın, siyaset sahnesinde her şey gelip geçer, ama böyle bir sorunun çözümünde rol almak, milli hafızada ebediyen hayırla yad edilir. Biz, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine böyle bakıyoruz. MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin ufuk açan söylemlerini ve DEM heyetinin sorumlu tavrını, sürecin başarısı açısından çok kıymetli buluyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim; Türkiye artık iç cephesini daha sağlam hale getirme yolunda önemli bir mesafe almıştır. Süreç daha tamamlanmamıştır ve provokasyonlara karşı dikkatli olunması şarttır” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, şöyle devam etti:

’İnancımız bu işi çözmek, buna inanmış durumdayız’’

“Yaşananlar, ülkemizde ‘Terörsüz Türkiye’ye olan ihtiyacı ortaya koymuş ve desteği artırmıştır. Bundan sonra ülkemizin aydınlık bir geleceğe doğru yürüyüşünde daha güçlü adımlar atacağız. Önümüzdeki hafta nasip olursa DEM heyetiyle benim bir görüşmem olacak. ‘Terörsüz Türkiye’ konusuyla ilgili konuşacağımız bazı konular var. Bizim bu konuda herhangi bir şüphemiz yok. Biz bir defa öyle bir düzlemde gidiyoruz ki inancımız bu işi çözmek. Buna inanmış durumdayız. Dışişleri Bakanımız Hakan (Fidan) Bey, MİT Başkanımız İbrahim (Kalın) Bey, Milli Savunma Bakanımız Yaşar (Güler) Paşa ile bu konuda uyumlu bir çalışmamız söz konusu. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder’le, biliyorsunuz, Pervin Buldan beraberce ziyarete gelmişlerdi. İyi ve samimi bir görüşmemiz olmuştu. Arkasından maalesef rahmetli Sırrı Süreyya Önder, hastaneye yattı. Önümüzdeki hafta yapacağımız görüşmeden de güzel neticeler çıkaracağımıza inanıyorum. Meclis’te kurulacak komisyonla ilgili olarak da bizler, bir arkadaşımızı görevlendireceğiz ve bu süreci inşallah başarıyla devam ettireceğiz.”

‘Yeni anayasa yapmaya ihtiyacımız var’

“Hedefimiz, uğruna bedel ödeyerek elde ettiğimiz bütün kazanımların yeni anayasada daha sağlam bir güvenceye kavuşturulmasıdır” sözleri hatırlatılarak, “anayasa tasavvuru” hakkındaki soru üzerine de Erdoğan, mevcut Anayasa’nın “olağanüstü bir dönemde ve darbe sonrası şartlarda kaleme alındığını” anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllar içerisinde yapılan değişikliklerin “Anayasa’yı kırk yamalı bohçaya çevirdiğini” belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni anayasa talebi, aslında milletin siyaset kurumundan aldığı bir söze dayanıyor. Siyasetçiler olarak milletin huzuruna her çıktığımızda yeni anayasa yapmayı vadettik. Bu sadece bizim vaadimiz değil. Diğer partiler de bu sözü verdi. Partimiz bünyesinde oluşturduğumuz komisyon, çalışmalarına başladı ve temel ilkeleri de belirledi. Ancak bu süreçte muhalefet partilerinin yapıcı ve samimi katkısı çok çok önemli. Bunu bekliyoruz. CHP’nin mevcut yaklaşımıyla bu zeminin oluşup oluşmayacağına dair değerlendirme kamuoyunun takdiridir. Bunun kararını biz veremeyiz. Biz diyoruz ki; artık bu millet darbe anayasasından tamamen kurtulsun. Siviller, sivil siyaseti ve demokrasiyi güçlendiren bir anayasa yapsınlar. Derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Dertlere derman olacak bir metin üzerinde biz uzlaşmaya hazırız.

 Yalnızca Anayasamız ve demokrasimiz üzerindeki darbe lekesini temizlemek için bile yeni anayasa yapmaya ihtiyacımız var. Meclisimizde oluşturulacak bir zeminde yeni anayasadan ne anladığımızı hem biz hem diğer partiler ortaya koyabilir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeni, sivil, özgürlükçü anayasa konusunda samimiyiz. Anayasa milletin ortak çatısıdır, o çatıyı birlikte inşa etmeye hazırız.”

‘CHP’de kavga bitmez’

Erdoğan, “Ana muhalefet cephesinde enteresan bir karışıklık ve bu meselelerle alakalı çok uluslu görüşler var. Ben sizin bu konudaki değerlendirmenizi rica ediyorum” sorusu üzerine, “Şimdi bakıyorsunuz işte birileri ‘4 yıldan sonra ben tekrar geri dönüyorum’ diyor. Bir diğerleri ‘Acaba kimler gelir?’ diyor” görüşünü paylaşan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye’nin temel meseleleriyle ilgili söyleyecek sözü kalmamış, koskoca partiyi bir avuç ikbal avcısının ihtiraslarına esir etmiş durumdalar. Çevremizde onca hadise yaşanırken CHP’den ‘biz de böyle düşünüyoruz’ tarzı bir yaklaşım gördünüz mü? Bir öneri getiremiyorlar, çünkü herhangi bir fikirleri yok. Siyaseti sadece kendi sığ havuzlarından ibaret sanıyorlar. Okyanustan habersiz lafla peynir gemisi yüzdürmeye çalışıyorlar. Kavga etmekten hizmet etmeye fırsat bulamıyorlar. Yönettikleri belediyeler, hepsi iflas bayrağını çekmiş durumda. Durumlar, hiç iyi değil. Yolsuzluk, usulsüzlük, haraç ve rüşvet almış başını gidiyor. İşte son zamanlarda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ortaya koyduğu deliller, belgeler hepsi ortada. Sadece İstanbul değil, başka illerde de ne yazık ki durum felaket. 13 yıl boyunca önünde düğme ilikledikleri bir şahsa yaptıkları karşısında ürkmemek, hicap duymamak mümkün değil. Değerli arkadaşlar, ne demişler? Bizans’ta oyun, CHP’de kavga bitmez.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Önümüzdeki hafta DEM Parti ile görüşeceğim « İlke TV
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dersim Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin