Genç Feministler Federasyonu’nun çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, kadına yönelik şiddeti ve cezasızlığı protesto etti. Yapılan basın açıklamasında, “AKP’nin aldığı tüm kararlar birbirleriyle çok alakalı. Nasıl ki yürütülen şiddet politikaları kadınları ve çocukları kamusal alandan soyutlayıp, baskıcı evlere tıkıyorsa, bununla çok alakalı olarak da sokak hayvanlarını yaşadıkları yere sığdırmıyor, o canları öldürüyor. Mücadelemiz katlanarak büyüyecek. Hiçbir kadın öldürülmeyene, bu eşitsiz haksız hukuksuz düzen değişene dek sürecek” denildi.
Ankaralı kadınlar, erkek şiddetini ve cezasızlığı protesto için Genç Feministler Federasyonu’nun çağrısıyla Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi.
Kadınlar, “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “AKP uyuma, yasayı uygula”, “Genç feministler buraya, hesap sormaya”, “Yaşayacağız, bütün kadınları yaşatacağız” sloganları attı.
Kadın cinayetlerinin protesto için siyah giyinen kadınlar ellerinde “Kadın, Yaşam, Özgürlük”, “Kadına, çocuğa, hayvana dokunma”, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok” ,”Bize rahat yoksa, size de yok”, “Nefrete inat, yaşasın hayat” yazılı dövizler taşıdı.
Basın açıklamasını, Genç Feministler Federasyonu Ankara Temsilcisi Sevinç Alim okudu. Alim, “Bugün katillere, tacizlere, cezasızlığa, zorbalığa karşı buluştuk” dedi.
“Faili aklayan bu provokatif söylemlere izin vermiyoruz”
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Biliyorsunuz ki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in Semih Çelik tarafından öldürülmesine karşı geçen hafta tam buradaydık. Biz İkbal ve Ayşenur için mücadelemizi sürdürürken, hala kadın cinayeti, cinsel taciz haberini almaya devam ediyoruz. Henüz 5 gün önce cinsel istismar yüzünden 2 yaşındaki Sıla bebek öldü. İkbal ve Ayşenur için ‘Keşke İslami bir hassasiyetle yetiştirilseydi’ diyen Ebubekir Sofuoğlu’na sesleniyorum. Sıla bebek için ne diyeceksin? Sıla bebek de mi İslami hassasiyete uygun yetiştirilmediği için öldürüldü? Yahu bu ülkede bir kadın hiç tanımadığı erkek tarafından samuray kılıcıyla öldürüldü. Gündemi çarpıtan, iktidarın sorumsuzluğunun üstünü kapatan, faili aklayan bu provokatif söylemlere izin vermiyoruz. Bu münferit bir olay değil. Verilerimizde görüyoruz ki kadınlar artık suç duyurusunda bulunuyor, tedbir kararı istiyor, 6284’ü soruyor. Kadınlar yaşamak istiyor. Peki siz nasıl bu kadınlara kulağınızı tıkar, kör kalırsınız?
“6284’ü uygulatacağız”
Mersin’de KYK yurdunda kalan arkadaşlarımızın yaşadığı güvenlik açıklarını duyduk. Bu adam bu cesareti nasıl bulabilir. Arkadaşımızın yaşadığı yurdun hemen önünde nasıl bu kadar rahat taciz edebilir? Biz bu cesareti neyden, kimden aldığını biliyoruz. İktidarın cezasızlık politikasından alıyor. Kadınları, çocukları korumak yerine, ödeneklerin harcandığı aile odaklı politikalarınızdan alıyor. Başına bir şey gelmeyeceğini çok iyi biliyor Katillere, tacizcilere gereken cezayı vereceksiniz. 6284’ü uygulatacağız. KYK yurtlarının bakımı yapılmayan asansörleri, içinden böcek çıkan yemekleri, bilerek şehrin dışında olan konumlarıyla öğrencilere ne biçim hayatlar çizdiğinizi görüyoruz. Çoğu geri ödemeli kredi olan 2 bin TL’lik bursları kabul etmiyoruz. Genç kadınlara, öğrencilere çizdiğiniz sınırları reddediyoruz. Yurtlarımıza yaptığınız zamlar gibi burslarımıza da zam yapmak zorundasınız.
“Sizin biçtiğiniz makul hayatları reddediyoruz”
Bu iktidar önce İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca imzayı geri çekti, sonra gözlerini 6284’e çevirdi. Neymiş ayıklayacaklarmış, neymiş kaldıracaklarmış. Siz ne dediğinizin farkında mısınız? 2024 yılında öldürülen 296 kadın var. Ne ayıklaması ne kaldırılması? AKP’nin aldığı tüm kararlar birbirleriyle çok alakalı. Nasıl ki yürütülen şiddet politikaları kadınları ve çocukları kamusal alandan soyutlayıp, baskıcı evlere tıkıyorsa, bununla çok alakalı olarak da sokak hayvanlarını yaşadıkları yere sığdırmıyor, o canları öldürüyor. Kadın cinayetlerini durdurduğumuz gibi sokak hayvanlarını öldüren bu düzeni de durduracağız. Bakın genç feministler her şehirde her sokakta her kampüste örgütleniyor, ses çıkarıyor. Sizin biçtiğiniz makul hayatları reddediyor. Kendi hayatlarıyla ilgili kendi kararlarını özgürce alıyor. Bunun önüne geçemezsiniz. Mücadelemiz katlanarak büyüyecek. Hiçbir kadın öldürülmeyene, bu eşitsiz, haksız, hukuksuz düzen değişene dek sürecek.”