Yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı Tuvalu, dokuz mercan adasından oluşuyor. Ancak bu adalar, deniz seviyesinden yalnızca 4 metre yüksekte bulunuyor. Bilim insanları, mevcut iklim senaryosu devam ederse Tuvalu’nun 2075 yılına kadar sulara gömülebileceğini öngörüyor.
Ülkede ordu ya da cezaevi bulunmuyor. Ancak barışçıl yapısına rağmen Tuvalu, insan faaliyetlerinin neden olduğu iklim krizinin kurbanı olmaya hazırlanıyor. 2022 yılında, Tuvalu Dışişleri Bakanı Simon Kawa’nın COP26 iklim zirvesinde suyun içinde yaptığı konuşma, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Kawa’nın dizlerine kadar suya gömülmüş hali, Tuvalu’nun içinde bulunduğu felaketi gözler önüne sermişti.
DÜNYADAN İZOLE BİR KONUMDA
Dünya genelinde izole bir konuma sahip olan Tuvalu, 2023 yılında sadece 3.700 turist ağırlayarak en az ziyaret edilen ülke oldu. Bu durum, hem coğrafi uzaklıktan hem de yetersiz ulaşım imkanlarından kaynaklanıyor. Ülkeye sadece Fiji üzerinden, haftada birkaç uçuşla ulaşılabiliyor.
GELİŞMİŞ ÜLKELERİ BAŞ SUÇLU İLAN ETTİ
2024 yılında dönemin Başbakanı Feleti Teo, gelişmiş ülkeleri küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olmakla suçladı. Hazırladığı raporda, özellikle Avustralya, Kanada ve Birleşik Krallık’ın fosil yakıt kullanımından büyük kazanç elde ettiklerini, ancak iklim değişikliğinin sonuçlarına katlanmak zorunda kalanların küçük ada devletleri olduğunu vurguladı.
Avustralya, Tuvalu vatandaşlarına ülkede yaşama, eğitim ve çalışma hakkı tanıyan bir program başlatsa da, yerel halk bu teklifi memnuniyetle karşılamadı. Tuvalulular, topraklarını terk etmeden yaşamak istiyor.
AVRUPA’DA ALARM ZİLLERİ
İklim krizinin etkileri sadece Pasifik’le sınırlı değil. Avrupa, 2025 yazında tarihin en sıcak günlerinden bazılarını yaşıyor. İtalya, İspanya, Yunanistan, Fransa ve Portekiz’de sıcaklıklar 40°C’yi aştı. Orman yangınları, elektrik kesintileri ve sağlık krizleri gündemin başlıca konusu haline geldi.
Dünya Sağlık Örgütü, hükümetleri acil önlemler almaları konusunda uyardı. Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’ndan istatistikçi Pierre Maselot’un verilerine göre, yalnızca dört gün içinde (30 Haziran – 3 Temmuz 2025) Avrupa’da sıcak hava dalgası nedeniyle 4.500’den fazla can kaybı yaşanabileceği tahmin ediliyor.
Kaynak: Haber Merkezi
