Günümüzde zarif fincanlarla, minik sandviçlerle ve çöreklerle özdeşleşen İngiliz çay saati aslında sandığınız kadar eski bir gelenek değil. Peki bu alışkanlık nasıl ortaya çıktı? Saat dörtte İngiltere’nin her köşesinde çay içme arzusunu başlatan olay neydi? İşte çayın, yalnızca bir içecek olmaktan çıkıp bir kültür sembolüne dönüşmesinin hikayesi…
Çayın sosyeteye girişi: Bir düşesin öğleden sonra acıkmasıyla başladı
yüzyıl İngiltere’sinde öğünler genellikle öğlen ve akşam olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Bu iki öğün arasındaki uzun sürede yaşanan açlık hissi, Bedford Düşesi Anna’nın saat 16.00 civarında bir fincan çay ve hafif atıştırmalık istemesiyle yeni bir geleneğin fitilini ateşledi. Düşes bu keyifli alışkanlığı yalnız yaşamak yerine arkadaşlarını da davet etmeye başlayınca, öğleden sonra çayı bir sosyalleşme ritüeline dönüştü.
Zarif sunumlardan dans salonlarına: Çay saati nasıl evrildi?
Başlangıçta sadece basit ikramlarla başlayan bu gelenek zamanla sandviçler, sıcak çörekler, minik kekler ve şık sunumlarla dolu zengin menülere dönüştü. 20. yüzyılın başlarında çay saati, otellerde müzikli “çay dansları” eşliğinde daha da popüler hale geldi. Artık bu gelenek sadece bir içecek molası değil; aynı zamanda şıklığın, zarafetin ve kültürel paylaşımın bir göstergesiydi.
“Afternoon Tea” ile “High Tea” arasındaki fark nedir?
Pek çok kişi tarafından karıştırılsa da, “High Tea” ve “Afternoon Tea” aslında farklı sosyal sınıflara ait geleneklerdir. “High Tea”, işçi sınıfının gün sonunda yüksek masalarda yediği sıcak yemekli bir akşam öğünüdür. “Afternoon Tea” ise aristokratların alçak sehpa etrafında hafif atıştırmalıklarla geçirdiği çay vaktidir. Yani bugünkü lüks çay saatlerinin aslına bakarsanız doğru adı “Low Tea”dir.
Kraliyet çayı eksik etmez
İngiliz Kraliyet Ailesi’nin çay tutkusunu duymayan kalmamıştır. Özellikle Kraliçe II. Elizabeth’in her gün saat 17.00’de klasik bir çay menüsüyle çay içtiği bilinir. Bu alışkanlık sadece bir zevk değil, aynı zamanda saray protokolünün de ayrılmaz bir parçasıdır. Misafir ağırlamaktan resmi törenlere kadar pek çok etkinlikte çay servisi yapılması bir gelenek halini almıştır.
Geleneksel bir İngiliz çay saati menüsünde neler olur?
Parmak Sandviçler: Salatalık, yumurta & su teresi, somon & krem peynir, jambon & hardal, körili tavuk (coronation chicken) gibi çeşitlerle sunulur.
Scones (Çörekler): Sıcak servis edilir, yanında pıhtılaştırılmış krema ve çilek reçeliyle tamamlanır.
Tatlılar: Minik tartlar, meyveli kekler, eklerler ve cupcakeler.
Çaylar: Earl Grey, Darjeeling ve Assam başta olmak üzere, bazı mekanlarda yüzlerce farklı çay seçeneği bulunabilir.
İngiltere’de saat dörtte bir fincan çay yudumlamak, sadece susuzluğu gidermekten çok daha fazlası. Bu zarif mola, yüzyıllar içinde hem sofraların hem de kültürün ayrılmaz bir parçası haline geldi.
