1. Haberler
  2. Politika
  3. Arzu Şimşek yazdı | Ana muhalefet partisinin demokrasi krizine soldan yana açtığı yol « İlke TV

Arzu Şimşek yazdı | Ana muhalefet partisinin demokrasi krizine soldan yana açtığı yol « İlke TV

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Otoriter rejimler demokrasi bağlamıyla demokrasi rejimlerindeki krizlerin sonucu oluşmuş, yine popülizm ve liderlik gibi karakteristik özelliklerine dayanarak krizleri topluma rağmen lehine çevirerek ayakta kalabilen; bir bakıma buna mahkum rejimlerdir. Günümüzde otoriter rejimlere yol açmış olan demokrasi krizleri tarihsel süreciyle seçme seçilme, katılım, eşitlik ve adalet, çoğulculuk gibi taleplerle mücadele eden toplumsal aktörler ile çıkar birliği içindeki egemen güçler arasında ortaya çıkan dönemsel farklılık ve devamlılık içeren çelişkilerin krizleridir. Bu nedenle 19 Mart’ta ana muhalefet partisi öncülüğünde eylemselleşen politik toplumsal tepkiyi demokrasinin, tarihi seyri içinde krizini aşma potansiyeliyle değerlendirmek ve sol’a açtığı yolu görmek etik bir sorumluluk olarak görünmekte.

Bildiğimiz gibi İkinci Dünya Savaşı sonrası Refah Devleti sistemleri toplumsal talep ve hareketlerin baskısıyla kapitalizmin sürdürülebilirliği arasındaki gerilimle ortaya çıkmıştır. Her ülkede tarihsel gelişimine bağlı farklılıklar içermekle ve gelişmiş ülkelerin çevre ülkelerde belirleyiciliğini unutmamakla birlikte, genel haliyle sosyal hakların genişletildiği, işçi ve emekçilerin sendikal haklarla birlikte yönetimlerde temsilci bulunduracak kadar söz sahibi olduğu bu dönem ulus devletler nezdinde demokrasi rüyasına neden olmuştur. Demokrasinin gül bahçesi vadetmediğinin anlaşıldığı 1980’lere kadar bu dönemin önemli aktörleri sosyal demokrat partiler olmuştur. Bu sefer yani bir önceki dünya savaşlarını-faşizmi hazırlayan temsili parlementer sistemde siyasi katılım hakları için mülksüz ve yoksulların mücadelesinin etkisi olduğu kriz yine dışarda kalan yoksulların talepleriyle birleşen ancak çok daha geniş yarılan kimliklerin özgürlük mücadeleleriyle çoğulculuk talepleriyle,  kapitalizmin refah döneminin sermaye için yükünün sürdürülebilirliği çelişkisinde ortaya çıkmıştır. Toplumdaki hak mücadelelerinin genişleyen içeriği demokrasi mücadelesinin canlı ve haklı ve tarihi göstergesiyken kapitalizmin tahammül edemeyeceği baskılanma noktasıdır. Tam da bu yönüyle ana muhalefet partisinin toplumla politik buluşmasında toplumun sol taleplerini sol söyleme dönüştürmesi, particiliği aşıp alanlardaki biraradalığın gücünü teslim edişi başlı başına, muhafazakar-neoliberal; sağ sol ayrımının kalkıp her şeyin teknik bir ekonomiye yani apolitikliğe çevrildiği atmosferi dağıtır niteliktedir. Çoğulculuğa genişlemiş toplumsal dinamiği sorunların bütünsel kavrayışı içinde dışarıda bırakmayışı krizin güçlü olarak çıkmış ‘halk benim’ popülizm egemenlerinin oyununu bozmaktadır. Yine buradan geri dönüşü toplumsal itirazla bağını koparırken otoriter rejimlere kendini yeniden üretme yolu açabilecekken demokrasi rejiminin krizini yeni muhafazakar- neoliberal güce teslim etmeyle sonuçlanabilecektir.

19 Mart mitingler sürecinde toplumun sınırlı bir taleple değil; bütünsel itirazlar ve taleplerle sokakta bir arada oluşunu Özgür Özel CHP’sinin getirdiği hattan farklı olarak sahiplenmiş olması demokrasi adına bir sıçramadır. Parti demokrasisi ve temsili demokrasilerin toplumun kendiliğinden oluşan hareketlerine ve alt kesimlerin dışarıda bırakılan eşitlik taleplerine kapalı kalışını ter yüz etmektedir. Özgür Özel’in alan konuşmaları söz kurmakla politika üretmenin ilişkisinin açığa çıktığı, canlılık bulduğu kavrayış ve genişlikte olmuştur. Spesifik bir sorunun sınırlarında kalmayarak geniş kesimlerin hareketliliğiyle ana muhalefet partisinin buluşması demokrasi kavramı itibariyle önemlidir. Çünkü mevcut otoriter rejim demokrasinin geri çekilmesiyle yani örgütlü toplumu engelleyerek, sesini sözünü susturup onlar adına en iyiyi söyleyerek var olmaktadır. Ancak bu bağlamda ana muhalefet partisinin parti çıkarlarına geri dönerek sıkışması bir o kadar tehlikelidir. Parti demokrasilerinin krizleri aşamadığı, toplumsal talepleri taşıyamadığı süreçler sonucu otoriter rejimler ortaya çıkmıştır.

Özgür Özel CHP’sinin tanımlanması gereken açmış olduğu bir diğer pencere ise, lider odaklı popülizm rejimine karşı kurduğu dildedir. Çünkü otoriter rejimin dayanaklarından olup toplumu liderde toplayan yönetme biçimine karşı popülist bir şekilde siyaset kurmak yıkıcı etki oluşturabilmektedir. Ancak başka bir liderliğe işaret etmeyecek dozaj ve sadece toplumsal rejim isyanından güç alacak bir politikayla.

Tüm bu nedenler ve gelişmelerle CHP kongreler ve kurultay sürecinden sistemin dümenine hizmet eden konumuna tekrar sıkışmadan muhaliflerle bağını koparmayan bir halk partisi olarak çıkma göreviyle karşı karşıyadır.

Unutulmamalı ki demokrasi mücadelesi halkın çok küçük bir kısmının yer aldığı temsil mekanizmalarının dışında kalanların eşitlik mücadelesiyle iki yüz elli yıllık geçmişe dayanır. Bu tarih komünlerden işçi konseylerine büyük bir birikim oluşturmuştur. Ve bugün kendiliğinden aidiyet bağını aşan itiraz ve talepleriyle alanlarda bir vücut olan politikleşmiş toplum hayatı örmeye devam etmekte.

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Arzu Şimşek yazdı | Ana muhalefet partisinin demokrasi krizine soldan yana açtığı yol « İlke TV
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dersim Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin