Akademisyen ve siyaset bilimci Cuma Çiçek, İlke TV’de yayımlanan Konuşma Zamanı programında Dilek Odabaş’ın konuğu oldu. Programda, Kürt meselesine dair mevcut süreci, muhalefetin konumunu ve bölgesel gelişmeleri değerlendiren Çiçek, özellikle CHP’nin tutumunun önemli bir dönemece girdiğini belirtti.
‘CHP pasif destekten aktif liderliğe geçebilir’
Çiçek, CHP’nin geçmişte Kürt meselesi karşısında “pasif direniş” çizgisinde olduğunu, ancak bugün bu pozisyonun “pasif desteğe” dönüştüğünü belirterek şöyle konuştu:
“Son dönemde bu pasif destekten aktif bir desteğe, hatta liderliğe evrilebileceğine dair sinyaller görüyoruz. Hükümetin bütün baskılarına rağmen CHP, sürecin arkasında durmaya çalışıyor ve DEM Parti ile diyaloğunu koruyor. Ancak bugünkü siyaset vizyonerlikten uzak.”
‘CHP adem-i merkeziyet konusunda daha ileri bir pozisyon almalı’
CHP’nin halen adem-i merkeziyet ve yerel demokrasi konularında daha ileri bir tutum alması gerektiğini vurgulayan Çiçek, “Demokrasinin temel taşlarından biri güçlü yerel yönetimlerdir. Ancak Türkiye’de siyasetin merkeziyetçiliği, bu gelişimin önünü tıkıyor” dedi.
‘Kürtler için 5 temel kaynak var’
Kürt siyasetinin geleceğine dair bir yol haritası öneren Çiçek, Kürtlerin kullanabileceği beş stratejik kaynağı şöyle sıraladı:
-
Jeopolitik:
Rojava’da 13 yıldır süren Kürtçe eğitim pratiğinin, Türkiye’deki dil tartışmaları açısından referans oluşturabileceğini belirten Çiçek, “Rojava kurmancısı ile Sivas kurmancısı aynı dili konuşuyor. Türkiye’nin dil tartışmaları, bu gerçeklikten oldukça geride” dedi. -
Yeni teknolojiler:
Yapay zekâ ve dijital medya olanaklarının Kürtçeye alan açabileceğini söyleyen Çiçek, “TRT 6’dan önce 1994’te Avrupa’da Kürtler uydu teknolojisiyle kendi kanallarını açmıştı. Benzer bir sıçrama dijital platformlarla tekrar yaşanabilir” dedi. -
Seçim siyaseti:
Kürt siyasetinin merkezi belirlemek değil ama dengelemek açısından önemli olduğunu söyleyen Çiçek, “DEM Parti’nin yüzde 10-12 oy gücüyle kimin iktidar olamayacağını belirleyebilir. Bu, siyasi pazarlıkta güçlü bir karttır” dedi. -
Yerel yönetimler:
Kürt siyasetinin inşa sahası olarak gördüğü belediyelerin stratejik önemde olduğunu vurgulayan Çiçek, “Kayyum uygulamaları bu sahayı hedef alıyor. Bu nedenle yerel yönetimler vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı. -
Sivil toplum:
Çiçek, yerelde emek veren sivil toplum örgütlerinin, çözüm sürecinin temellerini oluşturabileceğini belirterek, “Grassroots dediğimiz, aşağıdan yukarıya hareketler, Ankara’daki çözüm arayışlarını da besleyecektir” dedi.
‘Süreç pasif destekle yürümez, liderlik gerekir’
Çiçek, muhalefetin süreç karşısında izlediği “bekle-gör” tutumunun yetersizliğine dikkat çekerek, özellikle CHP’nin liderlik pozisyonuna geçmesinin önemini şu sözlerle vurguladı:
“DEM Parti ya da AKP’den değil, CHP’den süreci sahiplenen, sokak mobilizasyonuna demokratikleşme vizyonunu da ekleyen bir liderlik bekleniyor. Bu, süreci savunmadan çıkarıp kurucu bir hatta taşıyabilir.”
‘DEM Parti ve CHP’nin diyaloğu kritik’
CHP ile DEM Parti arasındaki diyaloğun önemine de değinen Çiçek, “Bugün DEM Parti’nin gündeme getirdiği yol temizliği ile CHP’ye yönelik baskılar arasında doğrudan bağ var. Bu iki aktör, birbirini anlayarak konuşabildiği ölçüde Türkiye siyaseti rahatlayacaktır” dedi.