1. Haberler
  2. Politika
  3. Kürtler demişti ya da devekuşu toplumunun kaçınılmaz sonu « İlke TV

Kürtler demişti ya da devekuşu toplumunun kaçınılmaz sonu « İlke TV

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Görmek istemedikleri şeylere bilinçli bir şekilde bakmayanlara, görmezden gelenlere “deve kuşu” benzetmesi yapılır. Bir de bunu kolektif olarak yapan “deve kuşu toplumları” vardır. On yıllardır Kürt toplumuna yönelik devlet şiddeti, işkence ve kötü muamele, faili meçhuller, zorla yerinden etmeler gibi her türlü hak ihlalini görmezden gelen Türk toplumunu da deve kuşu toplumuna örnek verebilirim. Türk toplumu tabi ki homojen bir topluluk değil ama söz konusu görmezden gelme olunca sol seküler, laik, demokrat dediğimiz kesimin bile bir şekilde deve kuşu oyununa dahil olduğunu görüyoruz. Bu sert eleştiriyi detaylandırarak izah edeyim.

Hani hepimizin bildiği meşhur bir slogan var ya, “susma susttukça sıra sana gelecek” diye. Ben onu “umursa, umursamadıkça sıra sana gelecek” şeklinde değiştiriyorum. Zira hak ihlallerine karşılık sessizliğin nedeni her zaman devlet erkinden korkma durumunda kaynaklı bir susma değil çoğu zaman umursamama halidir. “Öteki”, “onlar” şeklinde görülen grupların maruz kaldıkları her türlü kötü muameleyi umursamama ve görmezden gelme tercihi. Bunu sadece Kürtler nezdinde değil, dini azınlıklar, sığınmacılar örneklerinde de sıklıkça görüyoruz. Peki bu bilinçli-bilinç dışı, kolektif umursamama ve deve kuşu halinin dayanağı nedir?

Ulus devletlerde çoğunluk olan grup/topluluk kendini bilinçli veya bilinç dışı bir şekilde ülkenin sahibi olarak gördüğünden devlet erkleri tarafından yürütülen veya göz yumulan hak ihlallerinin kendisine yönelik olmayacağının özgüvenini yaşar. Öyle ki Kürt coğrafyasındaki belediyelere 3 dönemdir kayyımlar atanırken Türk toplumunda geniş bir yelpaze şeklinde umursamama davranışı sergileniyordu. Radikal milliyetçiler buna aleni şekilde sevinip, “teröristlerin” cezalandırılması olarak görürken sol seküler kesim ise hukuksuz bir uygulama olduğunu söylemesine  rağmen aynısının batıda olmayacağının/olamayacağının “Türk-güveni”ne sahipti. Yıllardır uygulanan hukuksuz politikaların sadece Kürtlerle sınırlı kalmayacağını avazımız çıktığı kadar bağırdığımızda, Diyarbakır’a kayyım atandığı gibi İstanbul’a da atanacağını belirttiğimizde, “yok artık”, “ona cesaret edemezler” gibi üsttenci ve “Türklere bunu yapamazlar” güvenini içeren cevaplarla karşılaştık. Bu durumu siyasette de akademide de sivil toplumda da sıkça ve çokça yaşadım. Böyle zamanlarda insanların en az duymak isteyecekleri cümledir “biz demiştik” denilmesi ama cidden de çığ gibi büyüyen hukuksuzluk dalgasının bütün Türkiye toplumuna yayılabileceğini Kürtler her platformda dile getirdi. Bu yüzden “Kürtler demişti” diye haykırmak istiyorum. Hukuksuzluk çemberinin genişleme hali örneklerle dalga dalga yayıldıkça yayıldı ve muhalif olan her kesimi yutmaya başladı. Kürt toplumunun farkı Cumhuriyetin ilk ve devamlı kurbanları/mağdurları olarak sahip oldukları hukuksuzluğa maruz kalma ve mücadele etme deneyimleri.

Gezi eylemlerinde, suya sabuna dokunmayan Türk toplumu ekoloji için bile muhalifleştikleri noktada iktidarın kendi çıkarlarını korumak için devletin resmi şiddet araçlarını kendilerine de yöneltebileceklerini deneyimleyip şok dalgasına maruz kaldılar. Ki hala oyunculara kadar yayılan ve Gezi eylemlerine katılanlara yönelik geriye dönük suçlar üretiliyor ve insanlar yargılanıyor. 15 Temmuz’dan sonra KHK zulmüne maruz kalan 120 bin kişinin içinde devletçi gelenekten gelenler de şok dalgası ile çarpıldılar. İhraçlardan sonra İHD İstanbul şubede yapılan bir toplantıya solcusu, sağcısı her kesimden mağdurlar olarak katılmıştık.  Askeri öğrencilerin ailelerinin şaşkınlıklarını ve bir tanesinin annesinin “biz hep devletimize güvendik, böyle şeyler bizim başımıza asla gelmezdi, şimdi şaşkınız ve ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Siz solcular devletin size bunu yapmasına alışkınsınız, deneyimlisiniz en azından” şeklindeki ironik sözleri durumu çok iyi özetliyor(du).

Kürt vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına destek verirken yanlış olduğunu bile bile yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu’nu destekleyen tabanı, şimdi onun “fahri kayyım” olarak CHP’nin başına getirilmesi tehlikesi ile karşı karşıya. Bugünlerde CHP genel başkanının da aynı şekilde dokunulmazlığının kaldırılacağına dair sinyalleri görüyoruz. Esenyurt Belediye Başkanı tutuklanıp yerine kayyum atandığında “zaten Kürt” şeklinde söylemlerle bunun İmamoğlu’na yapılamayacağına dair güven dolu cümleler duyuyordum. CHP istanbul ve Ankara’daki yerelleri Kürtlerin desteğiyle yönetmeye başladığından beri kayyumun İstanbul’a da varacağından emindim. Batıda yaşayan Kürtler olarak seçme ve seçilme hakkımız batıda da gasp edildiği için hak ihlallerine uğramada çift dikiş yapmış olduk, o ayrı mesele.

Kendisi küçük ama etkisi büyük ortak-Bahçeli’nin talebiyle MHP’de yönetim değişmesin diye olağanüstü genel kurulu yaptırmamak için hukuku büken iktidarın, şimdi CHP’de genel kurulu iptal ettirmek için hukuku daha fazla bükmesine de şaşırmamak gerekiyor. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreçte CHP’de “hayat dursun ve herkes bunun için sokağa dökülsün” tepkisi bekleniyor. Sokağa dökülmek/eylem yapmak önemli demokratik bir hak. Ama Kürtler bunu her yaptıklarında terörize edildiler ve deve kuşu toplumu bu durumu görmezden geldi. Bir kaç gün önce İmamoğlu’na yapılan hukuksuz uygulamanın 100.gününde Saraçhane’de büyük bir miting yapıldı ve gazeteciler bile ters kelepçe ile göz altına alındılar. Demokratik eyleme katılanlar kriminalize edildi ve şiddete maruz kaldılar. Bu hak ihlalleri karşısında sol seküler kesimdeki şaşkınlık hali şaşırtıcı. Kürtlere kayyım atayan, siyasetçilerini tutuklatan, her türlü hak ihlaline maruz bırakan iktidarın, şimdi iktidarı kaybetme tehlikesine karşılık aynısını CHP’ye yapma “cesaretini” göstermesi de başka bir şok dalgası olarak yayıldı ve Türk-güvenini ciddi bir şekilde zedeledi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kürtler demişti ya da devekuşu toplumunun kaçınılmaz sonu « İlke TV
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Dersim Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin