İsrail’in İran’ın birçok kentine hava saldırısı düzenlerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın nükleer zenginleştirme programının kalbinden vurduk” ifadelerini kullandı. Saldırılar, İran’ın nükleer altyapısını hedef alırken, çok sayıda bilim insanı, İran’ın Genel Kurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ile çok sayıda sivilin de hayatını kaybettiği bildirildi.
İsrail’in saldırısının ardından İran cephesinden sert açıklamalar peş peşe gelirken, misilleme de gecikmedi. İran’dan çok sayıda İHA İsrail’e doğru yola çıktı.
İSRAİL’İN KANLI SALDIRISINDAN ÖNCE NELER YAŞANDI?
Orta Doğu’da tansiyon son zamanlarda görülmemiş bir şekilde yükselirken, bugüne nasıl gelindiği de merak konusu oldu.
ABD ve İran yetkilileri nisandan beri İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde bulunuyordu. Bir sonraki görüşmenin 15 Haziran’da yapılması bekleniyordu.
ABD Başkanı Donald Trump da önceki gün yaptığı açıklamada, İsrail’i İran’a saldırmaması konusunda uyarmış ve İran ile nükleer müzakerelerde anlaşmaya yakın olduklarını belirtmişti.
Trump, İsrail’in İran’a saldıracağının da ipucunu vermişti. ABD Başkanı, bölgedeki ABD’li çalışanların azaltıldığını açıklamıştı. Irak’taki ABD Büyükelçiliği çalışanları ve yakınları da İran ile olası bir gerilim ihtimali nedeniyle apar topar tahliye edilmişti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) da pazartesi yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik yükümlülüklerini ihlal ettiğini öne sürmüş ancak İran cephesinden yapılan karşı açıklamalarda, bu ifadelerin İsrail tarafından sağlanan ‘sahte belgelere’ dayandığını söylemişti.
İran, zenginleştirilmiş uranyum üretimini de artıracağını belirtmişti.
Pentagon yetkilileri, İran’ın nükleer silah üretmeye doğru ilerlediğine dair “birçok belirti” olduğunu kaydetmiş, İran ise, söz konusu programın enerji üretimine yönelik olduğunu belirtmiş ve atom bombası üretmediklerini açıklamıştı.
Kaynak: BBC