Otomotiv teknisyenleri, motorun “nefes almasına” izin verilmesinin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Uzmanlara göre, aktif bir sürüşün ardından turbo motorlarda türbin sıcaklığı 1000°c’ye kadar çıkabiliyor. Bu durumda motorun aniden durdurulması, motor yağının dolaşımını da sonlandırıyor. Türbinin yeterince soğumadan çalışmayı bırakması “yağsız kalmasına” neden oluyor. Bu durum, türbinin hem aşırı ısınmasına hem de zamanla deformasyon ve aşınmalara yol açıyor. Teknik literatürde bu süreç “türbin yağı açlığı” olarak tanımlanıyor
SİLİNDİR KAPAĞI VE YAĞ PERFORMANSI DA ZARAR GÖRÜYOR
Motorun aniden kapatılması sadece türbini değil, motorun diğer hayati parçalarını da olumsuz etkiliyor. Özellikle silindir kapağında ani sıcaklık değişimleri, zamanla parçalarda deformasyona neden olabiliyor. Ayrıca motor yağı, yeterince soğumadan koruyucu özelliklerini kaybediyor. Bu da motor içinde gözle görülmeyen ama uzun vadede ciddi masraflara yol açabilecek düzeyde aşınmalara sebebiyet veriyor.
ONARIM MASRAFI DAHA YÜKSEK
Bir diğer yanlış inanış da rölanti çalışmasının yakıt israfına neden olduğu yönünde. Ancak uzmanlara göre, motorun kısa süreli rölantide çalışması neredeyse yok denecek kadar az yakıt tüketiyor. Buna karşılık, motorun soğuma süreci tamamlanmadan kapatılması nedeniyle oluşacak teknik arızaların onarım maliyeti oldukça yüksek olabiliyor. Aracınızı park ettikten sonra motoru birkaç dakika daha çalıştırın. Uzmanlar, özellikle turbo motorlu araçlarda sürüş sonrası motorun bir süre rölantide çalıştırılarak soğumasına izin verilmesini öneriyor.
Kaynak: Haber Merkezi