Bunun yanında, içme suyu şebekelerinde kullanılan asbestli içme suyu boruların varlığının da tehlike yarattığını ifade eden Gürer, “Çukurkuyu, Kemerhisar kasabaları ,Çiftlik ilçesi, Azatlı kasabası gibi kasabalarımızda ve belediyeden köye dönüşen pek çok yerleşimde hala asbestli borularla içme suyu taşınıyor. İller Bankası bu boruların değiştirileceğini ifade etti, Bakanlık da bunu destekledi ama aradan geçen 15 yılda somut bir adım atılmadı” dedi.
Türkiye genelinde 15 bin kilometrelik asbestli borunun yüzde 82’sinin değiştirilmiş olmasına rağmen, halen 2 bin 700 kilometrelik borunun içme suyu taşıdığını vurgulayan Gürer, bu durumun insan sağlığı açısından kabul edilemez olduğunu belirtti. Belediyeden köye dönüşen yerleşimlerde sorunların farkında olunmadığını da dile getiren Gürer, bu eksikliklerin acilen giderilmesi gerektiğini vurguladı.
İnsan sağlığına zararlı bir başka madde pestisite de değinen Gürer, bu konuda verdiği bir soru önergesine Bakandan gelen yanıtla ilgili değerlendirmede bulundu. Bakanlıktan gelen yanıtta pestisitle ilgili bildirimlerin yüzde 50 azaldığının belirtildiğini aktaran Gürer, ”Avrupa Birliğinde toplamda 10 bin 44 pestisit ve aflatoksin saptanmış, bunun 853’ü ülkemize ait ve ilk sıradayız. 2024 yılında toplam 4 bin 800 ton meyve ve sebze iade edilmiş, 2023 yılında 359, 2024 yılında ise 492 uygunsuz bildirim var. Mart ayına kadar 2024 yılında 41 bildirim varken 2025 yılının Mart ayında 42 bildirim var. Bu durumda nasıl yüzde 51 azalmış” diye sordu.